Portofino, zamansız güzelliğin ve kıyı büyüsünün bir işareti olarak duruyor. Yamaçlara yapışan pastel renkli binaları ve zarif yatlarla dolu limanıyla bu cennet gibi balıkçı köyü, Ligurya Denizi'nin fonunda saf, sofistike bir tuval gibi ortaya çıkıyor.
Lüks yatların ve geleneksel balıkçı teknelerinin cenneti olan Portofino limanı, rüya gibi bir deneyime zemin hazırlıyor. Su, canlı cephelerin yansımalarıyla parlıyor ve nesiller boyunca sanatçıları, yazarları ve gezginleri büyüleyen mükemmel bir manzara yaratıyor.
Arnavut kaldırımlı sokaklara taşan kafeler, ziyaretçileri espresso veya dondurma eşliğinde anın tadını çıkarmaya davet ediyor. Portofino'da günlük yaşamın nabzı, yerel halkın ve ziyaretçilerin sıcak Akdeniz güneşinin altında kaynaştığı burada hissediliyor.
Portofino'yu çevreleyen tepelere tırmandıkça panorama bir başyapıta dönüşüyor. Castello Brown gibi bakış açılarından bakıldığında tüm köy aşağıda ortaya çıkıyor ve doğanın, mimarinin ve masmavi denizin uyumlu bir karışımını sergiliyor.
Cazibesinin ötesinde Portofino, özünde sakin bir balıkçı köyü olmaya devam ediyor. Denizin kıyıya ritmik vuruşu, sakin sulara yansıyan canlı renkler ve havadaki tuz kokusu, sakin bir kıyı yaşamı atmosferi yaratıyor.