Karayiplerin Butik Cennetleri: St. Barts ve Ötesi
St. Barts’ın zarif limanlarından Anguilla’nın huzurlu koylarına uzanan bu rotada Leeward Adaları'nın en güzellerini keşfedin.
Denizin çağrısına kulak verin—bu unutulmaz Karayip yolculuğunda bize katılın!
Yelken açın, Karayiplerin zarif yüzünü keşfedin
Fransız zarafeti, Hollanda sıcaklığı ve Karayiplerin ruhunu bir arada yaşamak ister misiniz? Bu yedi günlük rüya rotada, hareketli liman kasabalarından sakin koylara kadar her gün yeni bir manzara ve denizle kurulan yeni bir bağ sizi bekliyor.
1. Gün: Marina Fort-Louis, Marigot (St. Martin)
Yolculuğunuza Fransız Karayiplerinin canlı limanı Marigot’tan başlıyorsunuz. Marina Fort-Louis’te teknenize yerleşmeden önce yerel pazarı gezebilir, kafelerde oturabilir veya alışveriş yapabilirsiniz. Akşamı marinada dinlenerek geçirip ertesi günün heyecanına hazırlanabilirsiniz.
2. Gün: Marigot’tan Grand Case’e (St. Martin)
St. Martin’in gastronomi başkenti Grand Case’e doğru yelken açın. Sahilde demirleyin ve karaya çıkarak Fransız mutfağının eşsiz lezzetlerinin tadını çıkarın. Huzurlu bir ortam, sakin deniz ve muhteşem bir gün batımı sizi bekliyor.
3. Gün: Grand Case’ten Anse de Colombier’e (St. Barts)
Chic adası St. Barts’a geçerek yalnızca denizden ya da yürüyüş yoluyla ulaşılabilen Anse de Colombier’de demirleyin. At nalı şeklindeki bu korunaklı koyda yüzmenin ve şnorkelle dalışın keyfi bambaşka. Burası gerçek bir sükûnet cenneti.
4. Gün: Anse de Colombier’den Gustavia’ya (St. Barts)
St. Barts’ın zarif başkenti Gustavia’ya kısa bir yelken seyrinin ardından varıyorsunuz. Bu küçük ama sofistike liman kasabasında şık butikleri gezebilir, Fransız kafelerinde vakit geçirebilir ve Karayip Rivierası’nda olduğunuzu hissedebilirsiniz.
5. Gün: Gustavia’dan Great Bay’e, Philipsburg’a (St. Maarten)
Rota sizi bu kez Hollanda tarafına, St. Maarten’in başkenti Philipsburg’a götürüyor. Great Bay’de demirleyin ve renkli sahil boyunca yürüyün, mağazalarda alışveriş yapın ya da gece hayatının tadını çıkarın. Müze ve sahil yürüyüş yolu da keşfetmeye değer.
6. Gün: Philipsburg’dan Road Bay’e (Anguilla)
İngiliz toprağı olan Anguilla Adası’na doğru yola çıkın. Road Bay’de demirleyerek adanın rahat atmosferine dalın. Sahil boyunca sıralanmış restoran ve barlarda keyifli vakit geçirebilir, dilerseniz araç kiralayarak adayı keşfe çıkabilirsiniz.
7. Gün: Road Bay’den Marigot’a dönüş (St. Martin)
Sabah son bir yüzme molası verdikten sonra Marigot’a dönüş yolculuğuna başlayın. Marina Fort-Louis’e ulaştığınızda, Karayipler’in kalbinde geçen bu unutulmaz yelken tatilini geride bırakırken ruhunuzda rüzgârın izini taşıyacaksınız.
Marigot – St. Martin
İki kültürlü bir ada olan St. Martin/St. Maarten’in giriş kapısı niteliğindeki Marigot, Fransız Karayip cazibesiyle Avrupa zarafetini buluşturan özgün bir liman kasabasıdır. Renkli kolonyal mimarisi, sahil kafeleri ve yerel pazarlarıyla hem tekne ihtiyaçlarınızı karşılamak hem de ada kültürünü hissetmek için idealdir. Ada genelinde Fransız tarafının şıklığı ve Hollanda tarafının canlılığı bir arada yaşanır. Yelkenciler için, Simpson Bay ve 12 mil karelik kapalı Simpson Bay Lagoon’daki tam donanımlı marinalar, süperyatlarla dolu canlı bir denizcilik atmosferi sunar. Her yıl Mart ayında düzenlenen Heineken Regatta ve Ocak’taki Classic Yacht Regatta gibi uluslararası etkinlikler, adanın yelken tutkusunu yansıtır. Muhteşem plajları, mercan parkları, duty-free alışveriş olanakları ve yüzlerce restoranıyla Marigot, Karayipler’in tam kalbinde eşsiz bir başlangıç noktası sunar.
Orient Bay
Fransız St. Martin’in kuzeydoğu kıyısında yer alan Orient Bay, kuzey Leeward Adaları boyunca seyreden yelken rotalarının en hareketli ve çok yönlü duraklarından biridir. Geniş beyaz kumlu sahili, sürekli esen ticaret rüzgarları ve canlı kıyı şeridi, kite surf, windsurf ve kano gibi su sporları için ideal bir ortam sunar. Tüm bu enerjinin ötesinde, koyun sakin ve manzaralı demirleme alanları huzurlu bir akşam geçirmek isteyenler için de idealdir. Karaya çıktığınızda, restoranlar, butik mağazalar ve farklı zevklere hitap eden plaj barlarıyla zengin bir sosyal yaşam sizi bekler. Plajın doğu ucundaki Green Cay bölgesinde çıplak güneşlenme yaygındır, diğer bölgelerde ise mayo tercih edilir. Açık denizde yer alan Île Pinel, daha izole bir atmosfer arayanlar için doğal bir kaçış sunar; sahil kulübeleri, su sporu ekipmanı kiralama noktaları ve hatta yürek hoplatan bir ultralight uçuş imkânı burada mevcuttur. Giriş koşulları zaman zaman zorlu olsa da, Orient Bay; macera ve dinginlik arayan yelkencilere fazlasıyla karşılık verir.
Gustavia – St. Barts
“Karayipler’in Rivierası” olarak anılan Gustavia, St. Barts’ın zarif kalbidir ve Doğu Karayipler’deki her yat rotasının unutulmaz duraklarından biridir. Yemyeşil tepelerle çevrili, denize yaslanmış bu şık liman kasabası, korunaklı demirleme alanı, birinci sınıf marina olanakları ve Fransız zarafetini tropikal cazibeyle harmanlayan atmosferiyle denizcileri kendine çeker. Kırmızı çatılı yapılarla çevrili Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezinirken, lüks butiklerden sanat galerilerine, zarif Fransız restoranlarından rahat kafelere kadar birçok seçkin mekân sizi bekler. Hem süperyat sahiplerinin hem de uzun rotadaki denizcilerin favorisi olan Gustavia, sade ama sofistike havasıyla öne çıkar. Tempoyu biraz yavaşlatmak isteyenler için Fort Gustav’a yapılacak kısa bir yürüyüş, çevre adaların nefes kesen manzarasını sunar. Yakınlardaki Anse de Colombier ise bakir plajı, yüzme ve şnorkel imkânlarıyla St. Barts Deniz Koruma Alanı içinde sakin bir mola sunar. Gustavia sadece bir liman değil, aynı zamanda özel bir yaşam tarzının temsilcisidir.
Anse de Colombier
St. Barts’ın batı ucunda yer alan Anse de Colombier, Karayipler’in en iyi saklanmış sırlarından biri gibi hissedilen kartpostallık bir demirleme noktası sunar. At nalı şeklindeki bu korunaklı koy, dik yamaçlarla çevrili turkuaz sularıyla huzuru, doğal güzelliği ve şnorkelle keşif imkânlarını bir arada sunarak tecrübeli denizcilerin gözdesi hâline gelmiştir. Bir zamanlar Rockefeller ailesinin özel mülkü olan bu bölge, günümüzde St. Barts Deniz Koruma Alanı’nın bir parçası olarak doğallığını korumaktadır.
Yola sadece tekneyle veya yakındaki Anse de Flamandes'ten yürüyerek ulaşılabilen koy, sakin atmosferiyle kalabalıklardan uzak kalır. Suyun altında ise rengârenk mercanlar, kayalık girintiler ve zaman zaman görülebilen deniz kaplumbağaları ile vatozlar, şnorkel ve dalış severler için benzersiz bir deneyim sunar. Koyun kuzey ucundaki yürüyüş yolu, zambaklar ve kaktüslerin arasında uzanarak nefes kesen manzaralar sunan tepelere çıkar. Anse de Colombier sadece bir durak değil, doğayla iç içe ve zarif bir ada kaçamağıdır.
Road Bay – Anguilla
Denizcilere huzurlu atmosferi ve berrak sularıyla kapılarını açan Road Bay, Anguilla’nın ana giriş limanı ve kuzey Leeward Adaları’nın en güzel demirleme noktalarından biridir. Bembeyaz kumsalı boyunca sıralanan samimi restoranlar ve salaş sahil barları, adanın sade ve sıcak ruhunu yansıtır. Gün batımında Johnno’s’ta canlı müziğin tadını çıkarabilir veya güneşin altında sahil kenarında bir kokteyl yudumlayarak ada hayatına kolayca adapte olabilirsiniz.
Kıyıdan uzaklaştığınızda Anguilla, keşfedilmeyi bekleyen sessiz koyları, küçük köyleri ve lezzet duraklarıyla sizi karşılar. Ada turu için araç kiralayabilir, kuş gözlemi için Caul’s Pond’a uğrayabilirsiniz. Dalış tutkunları için ise yedi batığın bulunduğu resiflerdeki su altı dünyası tam bir cennet. Prickly Pear Cays’de şnorkelle yüzebilir ya da Crocus Bay’in korunaklı kıyılarında dinginliğin tadını çıkarabilirsiniz. Anguilla, doğayla iç içe bir tekne tatili ve Karayiplerin en özgün yüzlerinden birini sunar.
Crocus Bay
Crocus Bay, bembeyaz kumsalı ve etkileyici kayalıklarıyla huzurlu bir demirleme noktası sunar—dinginlik arayan denizciler için adeta bir kaçış rotasıdır. Berrak sular yüzme için oldukça uygundur; yakınlardaki Pelican Point ise şnorkelli dalış için öne çıkan noktalardandır. Kısa bir yolculukla ulaşılabilen Little Bay, renkli kayalıkları ve kuş çeşitliliğiyle dikkat çeker. Anguilla’nın ana yerleşimi The Valley’e yürüme mesafesinde yer alan Crocus Bay, doğayla iç içe sakinliği, adanın kültürel dokusuyla buluşturur.
Yanıtlandı