Grenadinler’de Yelken: St. Vincent’tan Bequia’ya Yolculuk
Güneşle yıkanmış Grenadinler’de yelken açın; her biri benzersiz güzellikteki adalar, tertemiz plajlar ve unutulmaz bir Karayip büyüsü sizi bekliyor.
Her günü ayrı bir cennete açılan bu yolculuğa siz de katılın!
Yelken aç, keşfet, huzuru yakala
Her yeni gün bir ada cennetini, her gün batımı ise Karayipler’de unutulmaz bir anıyı beraberinde getiriyor. Hazırsanız Grenadinler’in büyüsüne yelken açıyoruz.
Grenadinler’e Yelken: Eşsiz Bir Karayip Yolculuğu
1. Gün: St. Vincent’tan Mustique’e
Yolculuğunuz St. Vincent’ta, Young Island Cut’ta demirli lüks yatınızda başlıyor. Kaptanınızın güvenlik bilgilendirmesi ve tekne tanıtımından sonra, rotanızı ihtişamlı Mustique Adası’na çeviriyorsunuz. Dünyaca ünlü isimlerin ve kraliyet ailelerinin uğrak noktası olan bu ada, yumuşacık kumsalları, mercan resifleri ve romantik atmosferiyle büyülüyor. At sırtında ada turuna çıkabilir ya da Macaroni Bay’de çıplak ayak kumlara basıp dalgalarla buluşabilirsiniz. Gün batımında Britannia Bay’deki ikonik Basil’s Bar’da kiminle karşılaşacağınız ise sürpriz!
2. Gün: Mustique’ten Mayreau’ya
Teknedeki kahvaltının ardından yelkenler Mayreau’ya çevriliyor. Yaklaşık 300 kişinin yaşadığı bu küçük ada, Karayip yaşamının samimi yüzünü sunuyor. Kumsallarda güneşin tadını çıkarabilir, hindistancevizi ağaçlarının gölgesinde öğle yemeğinizi yiyebilir ya da sahilde kurulu kulübelerde yerel el işlerini keşfedebilirsiniz. Günü, açık havada ızgarada pişen ıstakozla taçlandırın.
3. Gün: Mayreau’dan Petit St. Vincent’a (Mopion üzerinden)
Bugün önce Mopion Adası’na kısa bir yolculuk yapılıyor. Sadece incecik kumdan oluşan bu nokta, kendinizi ıssız bir adada gibi hissedeceğiniz eşsiz bir yer. Ardından rota, huzurlu ve özel bir ada olan Petit St. Vincent’a çevriliyor. Pristinden plajlarda yürüyün, taş mimarili şirin bir barda içkinizi yudumlayın ya da güvertede gün batımını izlerken şefinizin hazırladığı yemeğin keyfini çıkarın.
4–5. Gün: Tobago Cays
İki günü, dairesel Horseshoe Resifi ile koruma altına alınmış beş ıssız adadan oluşan Tobago Cays’te geçiriyoruz. Milli Deniz Parkı statüsündeki bu bölge; şnorkelle dalış, kano, paddle board, doğa yürüyüşleri ya da sadece güvertede güneşin tadını çıkarmak için mükemmel bir durak. Daha maceraperest olanlar için resifin dışına açılıp köpekbalıkları dahil çeşitli deniz canlılarını gözlemleme fırsatı da var.
6. Gün: Canouan
Kuzeye doğru yapılan kısa bir seyirle, tepelik yapısı ve lüks atmosferiyle bilinen Canouan Adası’na ulaşılıyor. Mandarin Oriental Resort’un spa’sında rahatlayabilir veya Canouan Estate’in golf sahasında keyifli bir oyun oynayabilirsiniz. Grand Bay ve South Glossy Bay plajlarında denizin tadını çıkarın ya da yatınızın güvertesinde manzaranın keyfine varın.
7. Gün: Bequia
Bugün kuzeye, yemyeşil Bequia Adası’na doğru daha uzun bir seyir yapılacak. Kaptanınız yatı Admiralty Bay’in sakin sularına demirliyor. Renkli sahil şeridinde el yapımı yelkenlileri ve yerel hediyelikleri keşfedin. Adanın iç kesimlerine uzanarak yerel kültürü tanıyın ya da tarihi Hamilton Kalesi’ni ziyaret edin. Şnorkelle dalın, “uçan balık” olarak da bilinen Flying Gurnard’ları gözlemleyin ya da dalış severler için meşhur Devil’s Table noktasını deneyimleyin. Akşamı Frangipani Hotel’in verandasında gün batımı kokteyli ile tamamlayın.
8. Gün: St. Vincent
Ne yazık ki bu büyüleyici rotaya veda zamanı. Kahvaltının ardından St. Vincent’a doğru yola çıkıyorsunuz. Genç Ada geçidine vardığınızda, mürettebatınız iniş hazırlıklarını yaparken yüzünüzde güneş, saçınızda rüzgârın dansı kalıyor. Zamanınız varsa, son bir macera için 4×4 araç kiralayıp Bambu Ormanı’na ya da La Soufriere yanardağının zirvesine doğru yürüyüşe çıkabilirsiniz.
St. Vincent
St. Vincent, bakir doğayı zengin bir tarih dokusuyla birleştiren bir Karayip adasıdır. Bir zamanlar sömürge güçlerinin savaş alanı olan ada, Kingstown’un üzerinde yükselen ve nefes kesici manzaralar sunan Fort Charlotte gibi tarihi izler taşır. Volkanik yapısı, görkemli La Soufrière’den dramatik siyah kumlu plajlara kadar adanın karakterini şekillendirir. Kingstown’un canlı pazarlarında Creole lezzetleri ve ada el sanatlarıyla dolu bir enerji hissedilir. Ancak St. Vincent’ın asıl cazibesi, otantikliğiyle öne çıkar—doğa, kültür ve tarih burada mükemmel bir uyum içinde buluşur. Yağmur ormanı parkurlarında yürüyüş yaparken, turkuaz sularda yelken açarken ya da sadece adanın rahat atmosferini içine çekerken, St. Vincent sizi Karayipler’in en samimi yüzünü keşfetmeye davet eder.
Doğanın Saklı Kaçışı
St. Vincent’ın batı kıyısında yer alan Cumberland Bay, yemyeşil tepelerle çevrili huzurlu bir sığınaktır. Bu sakin koy, yatlar için doğal bir demirleme noktası sunar ve dingin suları, huzurlu bir konaklama için idealdir. Şelalelere giden yerel patikaları keşfedebilir veya kıyı boyunca kürek çekerek gizli güzelliklerini ortaya çıkarabilirsiniz. El değmemiş cazibesi ve sessiz atmosferiyle Cumberland Bay, hem yalnızlık arayan denizciler hem de Karayipler’in vahşi doğasıyla yeniden bağ kurmak isteyen doğa severler için vazgeçilmezdir.
Yerel Kültürün Kalbi
St. Vincent’ın başkentindeki hareketli Kingstown Market, adanın renkli enerjisini hissetmek için mükemmel bir yerdir. Bu canlı pazar, taze tropik meyveler, mis kokulu baharatlar ve el yapımı hediyelik eşyalar sunan renkli tezgahlarla doludur. Yerel lezzetleri tatmak, benzersiz hediyeler bulmak ve Creole kültürünü deneyimlemek için ideal bir duraktır.
Dalgaların Altındaki Sanat
St. Vincent yakınlarında yer alan Molinere Sualtı Heykel Parkı, büyüleyici bir su altı dünyası sunar. Bu deniz koruma alanı, sanatı ve doğayı bir araya getiren batık heykel koleksiyonuyla dikkat çeker ve canlı deniz yaşamı için habitatlar oluşturur. Şnorkelle dalış ve scuba dalışı için mükemmel bir yer olan bu park, sanat ve korumanın buluştuğu eşsiz bir deneyim sunar.
Bequia
Bequia, Grenadinler’in ikinci en büyük adası olup, Karayipler’in özünü yansıtan rahat bir cazibeye sahiptir. “Bulutlar Adası” olarak bilinen bu ada, sakin koyları, pitoresk limanları ve misafirperver yerel havasıyla denizciler için bir cennettir. Adanın ana limanı olan Admiralty Bay, renkli sahil kafeleri, butik dükkanlar ve canlı ama sakin atmosferiyle yatçılar için bir merkezdir. Bequia’nın geçmişi, tekne yapımı ve denizcilik gelenekleriyle zengin olup, bunları yerel Denizcilik Müzesi’nde keşfedebilirsiniz. Turkuaz suları ve mercan resifleri, şnorkelle dalış ve su altı yaşamını keşfetmek için mükemmeldir. Karada, Belmont Walkway’de yürüyüş yapabilir veya kaplumbağa koruma çabalarını öğrenmek için Kaplumbağa Sığınağı’nı ziyaret edebilirsiniz. Bequia sadece bir destinasyon değil, zamansız bir sadeliğin hissidir; günlerin adanın hafif esintileri gibi usulca aktığı bir yer. Burada bir yat tatili, otantikliği, huzuru ve Grenadinler’in gerçek tadını sunuyor.
Admiralty Bay kıyılarında yer alan Port Elizabeth, Bequia’nın canlı merkezi olarak bilinir. Bu şirin kasaba, yerel kültür ve Karayiplerin rahat atmosferini mükemmel bir şekilde birleştirir. Belmont Walkway boyunca yürüyerek butik dükkanları, renkli kafeleri ve muhteşem koy manzaralarını keşfedin. Hareketli liman, denizciler için popüler bir nokta olup yakındaki plajlara ve cazibe merkezlerine kolay erişim sağlar. Yerel el sanatları alışverişinden taze deniz ürünleri tatmaya kadar, Port Elizabeth sizi Bequia’nın sıcak ve misafirperver ruhunu keşfetmeye davet ediyor.
Admiralty Bay’in kuzeybatı köşesinde yer alan Devil’s Table, şnorkel ve dalış meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır. Renkli mercan oluşumları ve çeşitli deniz yaşamı ile dolu bu resif, unutulmaz bir su altı deneyimi sunar. Turkuaz suların içinde yüzerek tropikal balık sürülerini doğal yaşam alanlarında keşfedin. İster deneyimli bir dalgıç olun ister ilk kez şnorkelle dalış yapıyor olun, Devil’s Table dalgaların altındaki büyülü bir macera vaat ediyor.
Maximum Depth: 10 metres
Admiralty Bay’e bakan bir tepede yer alan Fort Hamilton, Bequia’nın sömürge geçmişine dair bir bakış sunar. 18. yüzyılda inşa edilen bu tarihi alan, eski toplar ve koyun yanı sıra çevredeki adaların nefes kesici manzaralarını içerir. Fort, yemyeşil bitki örtüsü ile çevrili olup, yürüyüş yapmak veya piknik için huzurlu bir ortam sunar. Hem tarih meraklıları hem de fotoğrafçılar için mükemmel bir nokta olan Fort Hamilton, mirası etkileyici manzaralarla birleştiriyor.
Tobago Cays
Yalnızca tekneyle ulaşılabilen Tobago Cays, bakir doğal güzellikler arayanlar için saklı bir cennettir. Göz alıcı Horseshoe Resifi ile çevrili olan bu ıssız adacıklar, Petit Rameau ve Petite Bateau arasında kusursuz demirleme noktaları sunar. Kristal berraklığındaki sulara dalarak mercan resiflerinde hayat bulan renkli deniz canlılarını keşfedin veya zarif deniz kaplumbağalarıyla yüzün. El değmemiş cazibesi ve canlı su altı dünyasıyla Tobago Cays, doğanın en saf haliyle yeniden bağlantı kurmanızı sağlar. Burada, denizcilerin huzur ve macera hayalleri gerçeğe dönüşür.
Tobago Cays’in büyüleyici su altı dünyasına dalarak, rengarenk mercan resiflerinden tarihi batıklara ve eşsiz deniz yaşamına kadar unutulmaz bir macera yaşayın.
Catholic Rock Kuş Barınağı
Deniz kuşlarının yuvalarını ve kolonilerini teknenizden dürbünle gözlemleyin.Purunia Batığı
1918’de batan 140 metrelik Britanya savaş gemisinde dalış yaparak tarih ve deniz yaşamını bir arada keşfedin.Mayreau Gardens
Renkli balıklar ve süngerlerle dolu bu canlı mercan resifinde unutulmaz bir dalış deneyimi yaşayın.Horse Shoe Reef
Koy tarafında şnorkelle yüzün veya okyanus tarafında dalış yaparak bol miktarda deniz yaşamını ve mercanları keşfedin.
Petit Tabac, Tobago Cays Deniz Parkı içinde yer alan küçük ve ıssız bir adadır. Turkuaz sularla çevrili bu ada, "Karayip Korsanları" filminde yer almasıyla ünlüdür. Keşif, sahilde yürüyüş ve palmiye ağaçlarının gölgesinde piknik yapmak için mükemmel bir yerdir. El değmemiş güzelliği ve huzurlu atmosferiyle Petit Tabac, özel bir cennet arayanlar için saklı bir hazinedir.
Petit St. Vincent
Özel Bir Ada Kaçışı: Petit St. Vincent, eşsiz bir mahremiyet ve huzur sunan ideal bir kaçış noktasıdır. İki mil boyunca uzanan el değmemiş beyaz kumlu plajlarıyla bu büyüleyici ada, doğa ve lüksü kusursuz bir şekilde birleştirir. Yalnızca tekneyle ulaşılabilen Petit St. Vincent, izole bir tatil arayanlar için bir sığınaktır. Ada, Jean-Michel Cousteau scuba merkezi sayesinde canlı mercan resiflerini keşfetme fırsatı ve Balili bir spa ile rahatlama imkanı sunar. İster turkuaz sulara dalış yapın, ister huzurlu kumsallarda dinlenin, Petit St. Vincent zamansız bir sadelik ve bakir güzellik deneyimi sunar.
Petit St. Vincent’ın yemyeşil doğasında yer alan Balili tarzda spa, rahatlama ve lüksü bir araya getiren eşsiz bir kaçış noktasıdır. Uzman Balili terapistler, geleneksel teknikler ve doğal yağlar kullanarak sakinleştirici masajlar ve yenileyici tedaviler sunar. Açık hava pavyonları, adanın büyüleyici manzaraları eşliğinde, zihninizi ve bedeninizi dinlendirmek için mükemmel bir ortam sağlar. Derin doku masajından sakinleştirici aromaterapi seansına kadar bu spa, size benzersiz bir rahatlama deneyimi vaat ediyor.
Petit St. Vincent Resort
Petit St. Vincent’ın canlı su altı dünyasını Jean-Michel Cousteau Dalış Merkezi ile keşfedin. Bu dünya standartlarındaki tesis, yeni başlayanlardan deneyimli dalgıçlara kadar her seviyeye uygun kişiselleştirilmiş dalış deneyimleri sunar. Renkli mercan resiflerini keşfedin, çeşitlilik dolu deniz yaşamıyla karşılaşın ve kristal berraklığındaki sularda kendinizi kaybedin. Deniz koruma projelerine odaklanan ve uzman rehberlikle desteklenen her dalış, sadece bir macera değil, aynı zamanda okyanusla anlamlı bir bağ kurma fırsatıdır.
Telefon: +1 784-458-8984
Mayreau
Grenadinler’in kalbinde gizlenmiş olan Mayreau, el değmemiş Karayip ruhunu yansıtan huzurlu bir kaçış noktasıdır. Sadece yaklaşık 300 kişilik nüfusuyla bu en küçük yerleşimli ada, samimi atmosferiyle büyüler. Tuz Whistle Koyu’nun sakin kavisli plajında demir atan denizciler, hindistan cevizi ağaçlarıyla çevrili turkuaz suların keyfini çıkarır. Ziyaretçiler ada yollarında yürüyüşe çıkabilir, deniz manzaralı köy tepesini keşfedebilir veya sadece gölgede dinlenebilir. İskele yakınındaki el yapımı rengarenk el işleri ve mangalda pişen ıstakoz kokusu, Mayreau’yu gerçek bir ada deneyimine dönüştürür. Sığ sularda şnorkelle yüzmek, gün batımında rom yudumlamak ya da sahilde barbekü yapmak...
İster sığ sularda şnorkelli dalış yapın, ister gün batımında rom yudumlayın, ister sahilde barbekünün tadını çıkarın; bu gizli hazine, basit zevklerin en parlak şekilde parladığı yerdir.
Canouan
Grenadinler’in kalbinde yer alan Canouan, doğallığın zarafetle harmanlandığı büyüleyici bir adadır. Yemyeşil tepeleri ve berrak sularıyla bu küçük ada, hem dinlenmek hem de üst düzey deneyimler yaşamak isteyenler için ideal bir duraktır. Tamarind Bay, huzurlu demirleme noktası ve kartpostallık manzaralarıyla denizcileri karşılar. Prestijli Canouan Estate golf sahasında golf oynayabilir, Mandarin Oriental Resort’un dünyaca ünlü spa’sında kendinizi şımartabilir ya da South Glossy Bay gibi el değmemiş plajlarda denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Canouan’ın sade cazibesi, şık resortları ve ayrıcalıklı atmosferiyle birleşerek tekne tatilcileri için vazgeçilmez bir destinasyon sunar.
Yanıtlandı